Monday 3 November 2008

Her Şey Bir Önyargıdan İbaret

Sanat eleştirisi nasıl yapılıyor Türkiye'de? Bunu için arşiv taraması yaparken Ahu Antmen'nin bu "serzeniş"i bana çok anlamlı göründü. Radikal: 31.10.2007


"Santralistanbul'da gerçekleştirilen 'Modern ve Ötesi' sergisiyle ilgili 'Özel kabukta devlet koleksiyonu' başlıklı yazımın gerçeğe tekabül eden bir saptama değil, bir önyargı olduğunu belirten Fulya Erdemci'nin açıklamaları (Radikal, 26.10.2007), Türkiye'de eleştirinin algılanışına ilişkin birkaç söz söylememe vesile olacak! Erdemci'nin önyargılı olduğumu söyleyerek, kamusal alanı (yani bu gazete sayfasını) adil olmayan bir şekilde kullandığımı ima etmesini, bağımsız eleştirmen kimliğime yönelik bir saldırı olarak algılıyorum. Sergilere salt reklam katkısı yapan basın bülteninden hallice bir yaklaşımın ötesine geçmek arzumu, ayrıca öznel görüşlerimi nesnel verilere dayandırmak çabamı ise, okurların takdirine bırakıyorum. Yazı yazarken insana bıkkınlık getiren bir durum var ülkemizde: Bir sergiyi olumlu yazarsanız sizden iyisi yoktur;

olumsuz yazarsanız 'mutlaka başka, kişisel bir nedeni vardır."

1 comment:

Seda Yoruker said...

Ahu Antmen'in sozkonusu elestirisi o sergi hakkinda yapilan en esasli elestiri idi. Ve sunu da rahatlikla soyleyebilirim ki uzun zamandir bir sergi uzerine okudugum en nitelikli elestiri yazisi idi.
Fulya Erdemci tarafindan kendisine yapilan suclamalar elestiriyi, bu ulkede yillarca "karalamak" ya da "olumlamak" olarak pratik etmis ve yillarca buna asina olmus bir sanat insaninin refleksi olarak gorulebilir tabii.